Parça parça dağılan bir evin hikâyesini küçük bir çocuğun gözünden ele alan kitap, aynı zamanda inatla, sabırla yaşamı yeniden var eden bir kurguyla sürüyor.
Charlotte Gingras
Nihan Özyıldırım
Kırmızı Kedi Çocuk
12 yaş ve üstü
Hayatımız boyunca eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaya çalıştığımız mutluluk şimdiki zamanlarda daha çok aradığımız bir şey galiba. Hepimiz mutluluğu bir yerlerde ararız. Kimi zaman uzak, kimi zaman imkansız olan hayaller üzerinden yakalamaya çalışırız. Oysa mutluluğun çok uzak bir şey olmadığını Charlotte Gingras’in kaleme aldığı kısa soluklu kitapta bulabiliriz.
Evde kötü günler
Parça parça dağılan bir evin hikâyesini küçük bir çocuğun (Clara) gözünden ele alan kitap, aynı zamanda inatla, sabırla yaşamı yeniden var eden bir kurguyla sürüyor. Clara’nın parçası olduğu evde “kara bulutlar kol geziyor!” Önce büyükannesi, sonra babası, ablaları bir bir gidiyor. Evde kötü günler peş peşe geliyor. “Her taraf sızlıyor, çatlıyor, titriyor” ve Clara kendisini, ruh hali gittikçe kötüleşen annesiyle baş başa buluyor. Tüm bu gidişatın ev taşınma sırasında büyüklerinden yadigar piyanonun satılmasıyla başladığına inanan Clara, yeniden piyanonu peşine düşüyor.
Piyanonun peşinde bir dedektif!
Clara’yı piyanonun peşine düşüren ise öncesinde şarkı söyleyen ve piyano çalan annesinin evdeki gelişmeler sonrası susması, içine kapanması ve gittikçe solmasıyla başlıyor. Evin içindeki hüznü ve olup biten her şeyi yaşından büyük bir olgunlukla algılayan Clara, piyanoyu bulmak ve mutluluğu yeniden yakalamak için adeta bir dedektif gibi çalışıyor. Clara’nın inadı bir yandan hayranlık uyandırırken bir yandan da çocuklarda araştırma, geliştirme yönünü açığa çıkarıyor. Adeta hayata meydan okuyan Clara’nın, nereden başlaması gerektiğini büyük bir sabır ve titizlikle öğretiyor.
‘Bizim en iyi parçamız’
Kanadalı yazar Charlotte Gingras’nın kaleme aldığı eserde geçen şu cümleler, “(…) Ve piyanonun gidişinden beri kimsenin kimseyi sevmediğini, büyükannemin bir huzurevinde ölümü beklediğini, babamın hayalete döndüğünü, ablalarımın sadece acımasız sözler sarf ettiklerini, anneminse elinde bir fırçayla bir odadan diğerine dolanıp durduğu ya da ıstıraptan zıpladığını anlattım ona. (…) Piyanonun belki de bizim en iyi parçamız olduğunu, onun gidişiyle kötücül gölgelerin aramıza süzüldüğünü anlattım…” okuru Clara’nın mutluluk arayışının içine çekiyor.
Clara, piyanoyu bulacak mı, yıkılan yaşamını yeniden kuracak mı, annesini yeniden ayağa kaldırabilecek mi ve hayata meydan okuyuşunda başarılı olacak mı? Bu soruların cevabı için sayfaları çevirmeye ne dersiniz?
https://bianet.org/bianet/kitap/272423-mutlulugu-bir-piyanodan-aramak